Hem fiziksel bedenimiz, hem de duygusal dünyamız doğadaki dönüşümlerden fazlasıyla etkilenmekte. Gündüzün geceyi, bolluğun kıtlığı, sıcağın soğuğu takip etmesi gibi mevsimlerin de birbirini izlemesi doğanın en temel döngüsü; zıtların birbirini takip ve var etmesinin en canlı ifadesi. Bu döngünün bedensel ve zihinsel varlığımız üzerinde de büyük etkileri var. Mevsimler, iklimler, atmosfer olayları bedenlerimizde de yankı buluyor. Sıcak ve soğuk, aydınlık ve karanlık, kuruluk ve ıslaklık yaşamımızın ritmini de belirleyen zıtların döngüsü.  

 

Evrenin doğal ritmi ile kendi yaşam ritmimizi uyumlu hale getirmenin bizi daha sağlıklı, güçlü ve dengeli kılacağı eski çağlardan beri bilinen bir gerçek. Yazın kışı, kışın da yazı yaşamak; geceleri gündüzü, gündüzleri de geceyi yaşamak; ya da kışın ortasında doğal olmayan yöntemlerle yetiştirilmiş yaz meyveleri yemek aslında doğa yasalarını çiğneyerek yaşam ritmimizle savaşmaktan başka bir şey değil. Yaşam ritmi, doğadaki her türlü değişikliğe adapte olabilmekle mümkün. Günümüzde çoğumuz şehir yaşantısı içinde hapsolduğumuz ve ormanı, denizi, doğal kaynak sularını, gökyüzünü, güneşi ve ayı; yani doğayı yaşayamadığımız için bazılarımız “yaşam ritmi bozukluğu”, bazılarımız da bu bozukluğun getirdiği alerjiden fazla kiloya, cilt hastalıklarından depresyona kadar pek çok kronik rahatsızlık yaşıyoruz.

 

Bedeniniz iklim değişikliklerine karşı dayanıklı değilse, mevsimsel değişimler pek çok rahatsızlığa neden olabilir.  Bunların en tipik şekli yazdan sonbahara geçişte yaşanan soğuk algınlıkları ve alerjilerdir. Hava daha da soğuyup kış geldiğinde depresif bir ruh hali sizi esir alabilir. Bu mevsimsel değişikliklere adaptasyon sorunları, beden direncinin de düşmesine ve bedenimizin hastalıklara meyilli hale gelmesine neden olur.

 

Mevsimsel değişikliklere adapte olabilme kabiliyetini kazanmak düzenli bedensel ve zihinsel arınma kürleriyle mümkündür. Yaz boyu hareketsiz kaldıysanız, sağlıksız beslendiyseniz, şehir ve iş yaşamının stresine maruz kaldıysanız kışa daha sağlam bir bünyeyle girmek için bedeninizi arındırmanızda yarar var.

 

Aşağıdaki belirtiler, bedeninizdeki toksin birikiminin işaretleri olabilir. Eğer bu soruların en az birine “evet” cevabı veriyorsanız, sizin de arınmaya ihtiyacınız vardır:

 

Günümüzde pek çok insan yukarıda sayılan belirtileri ya modern okul tıbbının ilaca dayalı yöntemleriyle ortadan kaldırmayı deniyor, ya da bunları modern yaşamın veya ilerleyen yaşının kaçınılmaz bir sonucu olarak bir “kader” gibi kabulleniyor. Oysa ki bu sorunların hiçbiri kader olmadığı gibi, sağlıksız yaşama tarzlarından ve toksik kirlenmeden kaynaklanırlar. Çoğunlukla da daha ciddi kronik hastalıkların habercisidirler.  

 

Sonbaharın yaklaşması ve hava sıcaklığının düşmesiyle birlikte bedenin değişen iklime uyum sağlaması aslında epey zor bir iştir.  Bir arınma/detoks programı, bedeni bu yükten kurtarmanın en etkili yoludur. Arınma diyeti, sağlık orucu, doğal mineralli termal sularda banyolar, sıcak-soğuk kontrast havuz banyoları, infraruj ısı kabinlerinde terlemek, orman yürüyüşleri, yoga, meditasyon, pilates, solunum egzersizleri, masajlar, ozon tedavisi, kalın bağırsak temizliği gibi doğal uygulamalar yeni icat edilmiş uygulamalar değil, Geleneksel Çin Tıbbı’nın, Ayurveda Tıbbı’nın, yerli Amerika kabilelerinden bugüne uygulanagelmiş, etkileri kanıtlanmış kadim doğal tıp uygulamalarıdırlar. Bu kadim bilgeliğin uzantıları bugün Natur-Med’de bütünsel tıbbı benimsemiş hekimler ve sağlık ekibi gözetiminde uygulanıyor.

 

Natur-Med’deki arınma kürü için 3 gün de ayırabilirsiniz, 3 hafta da. Elbette 3 hafta ideal olan süredir, çünkü sağlıksız alışkanlıklarınızı bırakarak yenilerini benimsemek zaman alır ve pek çok insan için 3 hafta optimum süredir. İlk hafta adaptasyon haftasıdır. Günlük yaşantınızda yapmadığınız egzersizleri yapmaya, eski beslenme şeklinizden uzaklaşmaya çalışırsınız. İkinci haftada üzerinize bir rehavet çökebilir, çünkü bedeniniz yeni dengesine alışmaya çalışıyordur. Üçüncü haftada enerjinizin artar ve kendinizi çok daha iyi hissedersiniz.

 

Natur-Med arınma programına başlamanın ilk koşulu başlıca toksin kaynakları olan kafeinli, şekerli, unlu, asitli, işlenmiş yiyecekleri ve hayvansal gıdaları yemeyi bırakmaktır. Arınma programı süresince bunlardan uzak durulacak ve sebze ağırlıklı, arınma içeceklerinden (buğday çimi suyu, sebze ve meyve suları, arınma çorbaları), özel Natur-Med krakerlerinden oluşan bir beslenme programı izlenecek, haftanın bir günü de sıvı orucu günü olacaktır. Bu, arınmanın sadece beslenme boyutudur. Bedenin gün boyu hareket ettirilmesi, kaplıca banyoları, masajlar, kolon hidroterapi, titreşimli vakum terapisi, kil maskeleri gibi doğal uygulamalar arınma programınızı bütünleyen diğer uygulamalar olacaktır.

 

 

 

 

 

Arınma Programlarıyla ilgili detaylı bilgi için:

 

Yazarlar: Dr. Yaşar Yılmaz, Eylem Yılmaz

Yayınevi: Hayykitap 

Birinci baskı: Haziran 2012

Sayfa sayısı: 256

ISBN: 978-605-4325-88-7

Barkod: 9786054325887